Mektubat

Mektubat, On Birinci İşaret, 196. sayfadasınız.

DÖRDÜNCÜ MİSAL: Nakl-i sahihle Hazret-i Abbas'tan haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Abbas ve dört oğlunu (Abdullah, Ubeydullah, Fazl, Kusem) beraber, "mülâet" denilen bir perde altına alarak üzerlerine örttü. Dedi:
يَا رَبِّ هٰذَا عَمِّى وَصِنْوُ اَ بىِ وَهٰۤؤُلاٰۤءِ بَنُوهُ فَاسْتُرْهُمْ مِنَ النَّارِ كَسَتْرِى اِيَّاهُمْ بِمُلاَئَتِى * 1
deyip dua etti. Birden, evin damı ve kapısı ve duvarları "Âmin, âmin" diyerek duaya iştirak ettiler.2
BEŞİNCİ MİSAL: Başta Buharî, İbni Hibban, Ebu Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha, müttefikan Hazret-i Enes'ten,3 Ebu Hüreyre'den,4 Osman-ı Zinnureynden,5 Aşere-i Mübeşşereden Said ibni Zeyd'den6 haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Ebu Bekri's-Sıddık, Ömerü'l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağının başına çıktılar. Cebel-i Uhud, ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti ki:
اُثْبُتْ يَۤا اُحُدُ فَاِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ * 7
Şu hadîs, Hazret-i Ömer ve Osman şehid olacaklarına bir ihbar-ı gaybîdir.
Şu misalin tetimmesi olarak nakledilmiş ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm

DÖRDÜNCÜ MİSAL: Nakl-i sahihle Hazret-i Abbas'tan haber veriyorlar ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Abbas ve dört oğlunu (Abdullah, Ubeydullah, Fazl, Kusem) beraber, "mülâet" denilen bir perde altına alarak üzerlerine örttü. Dedi: يَا رَبِّ هٰذَا عَمِّى وَصِنْوُ اَ بىِ وَهٰۤؤُلاٰۤءِ بَنُوهُ فَاسْتُرْهُمْ مِنَ النَّارِ كَسَتْرِى اِيَّاهُمْ بِمُلاَئَتِى * 1 deyip dua etti. Birden, evin damı ve kapısı ve duvarları "Âmin, âmin" diyerek duaya iştirak ettiler.2 BEŞİNCİ MİSAL: Başta Buharî, İbni Hibban, Ebu Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha, müttefikan Hazret-i Enes'ten,3 Ebu Hüreyre'den,4 Osman-ı Zinnureynden,5 Aşere-i Mübeşşereden Said ibni Zeyd'den6 haber veriyorlar ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Ebu Bekri's-Sıddık, Ömerü'l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağının başına çıktılar. Cebel-i Uhud, ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti ki: اُثْبُتْ يَۤا اُحُدُ فَاِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَصِدِّيقٌ وَشَهِيدَانِ * 7 Şu hadîs, Hazret-i Ömer ve Osman şehid olacaklarına bir ihbar-ı gaybîdir. Şu misalin tetimmesi olarak nakledilmiş ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm