Lem'alar

Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, 555. sayfadasınız.

Otuzuncu Lem'a
Otuz Birinci Mektubun Otuzuncu Lem'ası ve Eskişehir Hapishanesinin bir meyvesi, Altı Nüktedir.
 Denizli Medrese-i Yusufiyesinin bir ders-i âzamı Meyve Risalesi olduğu ve Afyon Medrese-i Yusufiyesinin kıymettar bir ders-i ekmeli el-Hüccetü'z-Zehrâ olması gibi, Eskişehir Medrese-i Yusufiyesinin gayet kuvvetli bir ders-i âzamı da, İsm-i Âzamı taşıyan altı ismin altı nüktesini beyan eden bu Otuzuncu Lem'adır.
 İsm-i Âzamdan Hayy-ı Kayyûma dair parçada pek derin ve geniş meseleleri herkes birden bilemez ve zevk etmez, fakat hissesiz de kalmaz.
Birinci Nükte
 İsm-i Kuddûs'ün bir nüktesine dairdir.
Bu Küddûs nüktesi, Otuzuncu Sözün Zeylinin Zeyli olması münasiptir.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * وَاْلاَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ * 1
âyetinin bir nüktesi ve bir İsm-i Âzam veyahut İsm-i Âzamın altı nurundan bir nuru olan Kuddûs isminin bir cilvesi, Şaban-ı Şerifin âhirinde, Eskişehir Hapishanesinde bana göründü. Hem mevcudiyet-i İlâhiyeyi kemâl-i zuhurla, hem vahdet-i Rabbâniyeyi kemâl-i vuzuhla gösterdi. Şöyle ki, gördüm:
Bu kâinat ve bu küre-i arz, daim işler bir büyük fabrika ve her vakit dolar

Otuzuncu Lem'a Otuz Birinci Mektubun Otuzuncu Lem'ası ve Eskişehir Hapishanesinin bir meyvesi, Altı Nüktedir.  Denizli Medrese-i Yusufiyesinin bir ders-i âzamı Meyve Risalesi olduğu ve Afyon Medrese-i Yusufiyesinin kıymettar bir ders-i ekmeli el-Hüccetü'z-Zehrâ olması gibi, Eskişehir Medrese-i Yusufiyesinin gayet kuvvetli bir ders-i âzamı da, İsm-i Âzamı taşıyan altı ismin altı nüktesini beyan eden bu Otuzuncu Lem'adır.  İsm-i Âzamdan Hayy-ı Kayyûma dair parçada pek derin ve geniş meseleleri herkes birden bilemez ve zevk etmez, fakat hissesiz de kalmaz. Birinci Nükte  İsm-i Kuddûs'ün bir nüktesine dairdir. Bu Küddûs nüktesi, Otuzuncu Sözün Zeylinin Zeyli olması münasiptir. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * وَاْلاَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ * 1 âyetinin bir nüktesi ve bir İsm-i Âzam veyahut İsm-i Âzamın altı nurundan bir nuru olan Kuddûs isminin bir cilvesi, Şaban-ı Şerifin âhirinde, Eskişehir Hapishanesinde bana göründü. Hem mevcudiyet-i İlâhiyeyi kemâl-i zuhurla, hem vahdet-i Rabbâniyeyi kemâl-i vuzuhla gösterdi. Şöyle ki, gördüm: Bu kâinat ve bu küre-i arz, daim işler bir büyük fabrika ve her vakit dolar