Emirdağ Lahikası

Emirdağ Lahikası, 72. Mektup, 155. sayfadasınız.

Bir nur ki değil öyle muhat, hem dahi mahsur
Bir nur ki eder kalbi de pürnur, çeşmi de pürnur.
 
Bir lem'adır andan, şu büyük şems ve kamerler.
 
Hep işte o nurdan bu acâib koca âlem,
Halk oldu o nurdan yine Cennetle Cehennem.
 
Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur'ân,
Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan.
 
Herşeye odur mebde' ve asıl ve esas hem,
Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem.
 
Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden,
Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden.
 
Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun,
Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun.
 
Sönsün diye üflense, o derya gibi kaynar,
Söndürmeye hem kimde acep zerre mecal var?
 
Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar,
Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhâr.
 
Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol,
Tarihe sorun, kimdir o nur, hem kimmiş menfur?
 
Alnında yanan nur-u Muhammeddi Halîl'in,
Yetmezdi gücü bakmaya her çeşm-i alîlin.
 
Görseydi Resulün o güzel nurunu Nemrud,
Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud.
 
Bir sivrisinek öldürüyor o şâh-ı cihânı,
Atmıştı Halil'i âteşe çünkü o canî.

Bir nur ki değil öyle muhat, hem dahi mahsur Bir nur ki eder kalbi de pürnur, çeşmi de pürnur.   Bir lem'adır andan, şu büyük şems ve kamerler.   Hep işte o nurdan bu acâib koca âlem, Halk oldu o nurdan yine Cennetle Cehennem.   Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur'ân, Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan.   Herşeye odur mebde' ve asıl ve esas hem, Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem.   Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden, Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden.   Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun, Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun.   Sönsün diye üflense, o derya gibi kaynar, Söndürmeye hem kimde acep zerre mecal var?   Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar, Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhâr.   Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol, Tarihe sorun, kimdir o nur, hem kimmiş menfur?   Alnında yanan nur-u Muhammeddi Halîl'in, Yetmezdi gücü bakmaya her çeşm-i alîlin.   Görseydi Resulün o güzel nurunu Nemrud, Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud.   Bir sivrisinek öldürüyor o şâh-ı cihânı, Atmıştı Halil'i âteşe çünkü o canî.