Emirdağ Lahikası

Emirdağ Lahikası, 79. Mektup, 174. sayfadasınız.

- 79 -
Aziz, sıddık kardeşlerim ve mübarek vârislerim ve emin vekillerim,
Evvelâ: Size kat'î haber veriyorum ki, hakkımızda ve Risale-i Nur hizmetinde, inayet-i Rabbaniye ve tevfikat-ı Samedaniye devam ediyor. Zahiren çirkin perdeler altında, gayet güzel neticeler var. Bir zararımıza bedel, yüz menfaat bizlere ihsan ediliyor. Onun için, geçici, muvakkat sıkıntılara ve sarsıntılara ehemmiyet vermemek lâzımdır.
Saniyen: Mümkün olduğu kadar Asâ-yı Mûsâ mecmuasını yazmakta fütur ve tevakkuf verilmesin. O kudsî birinci vazifenin pek çok ehemmiyeti var.
وَبِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ 1 Onun hakkında İmam-ı Ali (r.a.) demiş.
Size iki Ali'nin on dört parça mübarek risalelerini tashih edip posta ile gönderdim. Burada hem beni, hem talebeleri şevkle tam çalıştırdılar. Kastamonu'da imdadıma geldikleri gibi, burada dahi o iki kahraman yine imdadıma yetiştiler.
Salisen: Ben burada gerçi pek çok sıkılıyorum. Fakat sizlerin fütursuz çalışmanızı düşündükçe ve iştiyakla beklediğim mülâyimane ve tesellîkâr mektuplarınızı gördükçe, o sıkıntılar gider, bazan sevinçlere inkılâp ederler. Benim mektuplarımı yazan, şimdilik yanıma gerçi gelemiyor; fakat şahsî hizmetten başka, Risale-i Nur'a ait üç dört vazifesi var. Onları mükemmel yapıyor.
Hem, benim hususî işlerimi de kapıya gelip anlar, gider, onları da yapar.
Rabian: Sair yerlerdeki kardeşlerimiz Asâ-yı Mûsâ yazmasına başlamışlar mı? Bu birinci vazifeyi eskiden yapan ve yanında mevcut bulunan zatlar, bir cilt içine alıp, ikinci vazife-i imaniye olan mu'cizatları zeyilleriyle beraber tedarikine başlasınlar. Veyahut geri kalanlara yardım etsinler. Elinden geldiği kadar güzel ve tashihli yazılmalı.

- 79 - Aziz, sıddık kardeşlerim ve mübarek vârislerim ve emin vekillerim, Evvelâ: Size kat'î haber veriyorum ki, hakkımızda ve Risale-i Nur hizmetinde, inayet-i Rabbaniye ve tevfikat-ı Samedaniye devam ediyor. Zahiren çirkin perdeler altında, gayet güzel neticeler var. Bir zararımıza bedel, yüz menfaat bizlere ihsan ediliyor. Onun için, geçici, muvakkat sıkıntılara ve sarsıntılara ehemmiyet vermemek lâzımdır. Saniyen: Mümkün olduğu kadar Asâ-yı Mûsâ mecmuasını yazmakta fütur ve tevakkuf verilmesin. O kudsî birinci vazifenin pek çok ehemmiyeti var. وَبِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ 1 Onun hakkında İmam-ı Ali (r.a.) demiş. Size iki Ali'nin on dört parça mübarek risalelerini tashih edip posta ile gönderdim. Burada hem beni, hem talebeleri şevkle tam çalıştırdılar. Kastamonu'da imdadıma geldikleri gibi, burada dahi o iki kahraman yine imdadıma yetiştiler. Salisen: Ben burada gerçi pek çok sıkılıyorum. Fakat sizlerin fütursuz çalışmanızı düşündükçe ve iştiyakla beklediğim mülâyimane ve tesellîkâr mektuplarınızı gördükçe, o sıkıntılar gider, bazan sevinçlere inkılâp ederler. Benim mektuplarımı yazan, şimdilik yanıma gerçi gelemiyor; fakat şahsî hizmetten başka, Risale-i Nur'a ait üç dört vazifesi var. Onları mükemmel yapıyor. Hem, benim hususî işlerimi de kapıya gelip anlar, gider, onları da yapar. Rabian: Sair yerlerdeki kardeşlerimiz Asâ-yı Mûsâ yazmasına başlamışlar mı? Bu birinci vazifeyi eskiden yapan ve yanında mevcut bulunan zatlar, bir cilt içine alıp, ikinci vazife-i imaniye olan mu'cizatları zeyilleriyle beraber tedarikine başlasınlar. Veyahut geri kalanlara yardım etsinler. Elinden geldiği kadar güzel ve tashihli yazılmalı.