Şualar

Şualar, Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci küllî şehadetler, 768. sayfadasınız.

Yani, "Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan, hadsiz hakikatler ve hüccetleriyle risaletine, sadıkıyetine şehadet eder."
Evet, kırk vech ile mu'cize olduğu Zülfikar mecmuasında ispat edilen ve on dört asrı nurlandıran; ve nev-i beşerin beşten birisini tebeddül etmeyen kanunlarıyla idare eden; ve o zamandan şimdiye kadar bütün muarızlara meydan okuyup hiç kimse, hattâ bir sûresinin mislini getirmeye cesaret etmeyen; ve Âyetü'l-Kübrada ispat edildiği gibi, altı ciheti nuranî, şüpheler giremeyen ve altı makam-ı kübrâ hakkaniyetine imza basan ve sarsılmaz altı hakikatlere dayanan; ve her zamanda yüzer milyon lisanlarla şevk ve hürmetle okunan ve her dakikada milyonlar hâfızların kalblerinde kudsiyetle yazılan; ve âlem-i İslâmın bütün şehadetleri ve imanları onun şehadetinden tereşşuh eden; ve bütün ulûm-u imaniye ve İslâmiye onun menbaından akan; ve o, eski semâvî kitapları tasdik ettiği gibi, bütün kütüb ve suhuf-u semâviyenin mânevî tasdiklerine mazhar bulunan Kur'ân-ı Azîmüşşan, bütün hakikatleriyle ve hakkaniyetini ispat eden bütün hüccetleriyle, Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın sıdkına ve risaletine şehadet eder demektir.
Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci küllî şehadetler:
وَبِشَهَادَةِ الْجَوْشَنِ بِقُدْسِيَّةِ اِشَارَاتِهِ وَرَسَۤائِلِ النُّورِ بِقُوَّةِ دَلاَئِلِهَا وَالْمَاضِى بِتَوَاتُرِ اِرْهَاصَاتِهِ وَاْلاِسْتِقْبَالِ بِتَصْدِيقِ اٰلاَفِ حَادِثَاتِهِ * 1
Yani, bin bir esmâ-i İlâhiyeye sarîhan ve işareten bakan ve bir cihette Kur'ân'dan çıkan bir harika münâcât olan ve mârifetullahta terakki eden bütün âriflerin münâcâtlarının fevkinde bulunan ve bir gazvede: "Zırhı çıkar, onun yerine

Yani, "Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan, hadsiz hakikatler ve hüccetleriyle risaletine, sadıkıyetine şehadet eder." Evet, kırk vech ile mu'cize olduğu Zülfikar mecmuasında ispat edilen ve on dört asrı nurlandıran; ve nev-i beşerin beşten birisini tebeddül etmeyen kanunlarıyla idare eden; ve o zamandan şimdiye kadar bütün muarızlara meydan okuyup hiç kimse, hattâ bir sûresinin mislini getirmeye cesaret etmeyen; ve Âyetü'l-Kübrada ispat edildiği gibi, altı ciheti nuranî, şüpheler giremeyen ve altı makam-ı kübrâ hakkaniyetine imza basan ve sarsılmaz altı hakikatlere dayanan; ve her zamanda yüzer milyon lisanlarla şevk ve hürmetle okunan ve her dakikada milyonlar hâfızların kalblerinde kudsiyetle yazılan; ve âlem-i İslâmın bütün şehadetleri ve imanları onun şehadetinden tereşşuh eden; ve bütün ulûm-u imaniye ve İslâmiye onun menbaından akan; ve o, eski semâvî kitapları tasdik ettiği gibi, bütün kütüb ve suhuf-u semâviyenin mânevî tasdiklerine mazhar bulunan Kur'ân-ı Azîmüşşan, bütün hakikatleriyle ve hakkaniyetini ispat eden bütün hüccetleriyle, Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın sıdkına ve risaletine şehadet eder demektir. Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci küllî şehadetler: وَبِشَهَادَةِ الْجَوْشَنِ بِقُدْسِيَّةِ اِشَارَاتِهِ وَرَسَۤائِلِ النُّورِ بِقُوَّةِ دَلاَئِلِهَا وَالْمَاضِى بِتَوَاتُرِ اِرْهَاصَاتِهِ وَاْلاِسْتِقْبَالِ بِتَصْدِيقِ اٰلاَفِ حَادِثَاتِهِ * 1 Yani, bin bir esmâ-i İlâhiyeye sarîhan ve işareten bakan ve bir cihette Kur'ân'dan çıkan bir harika münâcât olan ve mârifetullahta terakki eden bütün âriflerin münâcâtlarının fevkinde bulunan ve bir gazvede: "Zırhı çıkar, onun yerine