Kastamonu Lahikası

Kastamonu Lahikası, 60. Mektup, 118. sayfadasınız.

Saniyen: Hacı Hafız'ın Sav köyünün kahraman talebelerinin fevkalâde hizmetleri, oralarda sebeb-i teşvik ve medar-ı gayret ve nümune-i imtisal olduğu gibi, bu havalide dahi onların o harikulâde sa'y ü gayretleri, fevkalâde hüsn-ü misal ve nümune-i gayret olarak ehemmiyetli bir intibah ve iştiyaka sebebiyet vermiş. Kahraman Hüsrev'in onlara dair mektupları, mübarek nüshalar gibi, tembellik, lâkaytlık hastalıklarına müptelâ olanlara şifa olur, ellerde gezer.
Salisen: Sizin buraya gelen kıymettar mektuplarınızı Lâhikaya yazmışız; fakat bazı kelimeleri tayyettik. Müfritane hüsn-ü zandan gelen cümleleri tâdil ettik, gücenmeyiniz.
Rabian: İslâmköyü, Kuleönü ortasında olan ve Sıddık Sabri ve Lütfi gibi talebeleri yetiştiren Atabey, Aras karyesi, çok defa hatırıma geliyordu, "Acaba bu köy neden geri kaldı, söndü?" diye düşünüp müteessir oluyordum. Fakat Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, Tâhir ve Abdullah Çavuş o endişemi tamamıyla izale ettiler, büyük bir tesellî bana verdiler. Hattâ Tahir'in bu defa bize hediye ettiği Lem'alar ve Yedinci Şuayı bir cilt içinde cilt ettikten sonra mütalâa ettim. O Tahirî'de, bir Hüsrev, Bir Lütfi, bir Âsım gördüm. Cenâb-ı Hak ondan ve sizlerden ebediyen razı olsun. Onun o nüshası, burada çok iş görecek inşaallah.
Kur'ân-ı Azîmüşşân ve Mu'cizü'l-Beyânın, Hizbü'l-Ekberü'l-Âzam namında, Resâilü'n-Nuriyenin menbaları ve esasları olan beş yüzden fazla âyâtları yazdık, bu Ramazanda size göndermeye muvaffak olamadık. İnşaallah bir vakit size gönderilecek.
Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ederiz. Ve bu mübarek eyyamda ve leyâlide dualarını isteriz.

Saniyen: Hacı Hafız'ın Sav köyünün kahraman talebelerinin fevkalâde hizmetleri, oralarda sebeb-i teşvik ve medar-ı gayret ve nümune-i imtisal olduğu gibi, bu havalide dahi onların o harikulâde sa'y ü gayretleri, fevkalâde hüsn-ü misal ve nümune-i gayret olarak ehemmiyetli bir intibah ve iştiyaka sebebiyet vermiş. Kahraman Hüsrev'in onlara dair mektupları, mübarek nüshalar gibi, tembellik, lâkaytlık hastalıklarına müptelâ olanlara şifa olur, ellerde gezer. Salisen: Sizin buraya gelen kıymettar mektuplarınızı Lâhikaya yazmışız; fakat bazı kelimeleri tayyettik. Müfritane hüsn-ü zandan gelen cümleleri tâdil ettik, gücenmeyiniz. Rabian: İslâmköyü, Kuleönü ortasında olan ve Sıddık Sabri ve Lütfi gibi talebeleri yetiştiren Atabey, Aras karyesi, çok defa hatırıma geliyordu, "Acaba bu köy neden geri kaldı, söndü?" diye düşünüp müteessir oluyordum. Fakat Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, Tâhir ve Abdullah Çavuş o endişemi tamamıyla izale ettiler, büyük bir tesellî bana verdiler. Hattâ Tahir'in bu defa bize hediye ettiği Lem'alar ve Yedinci Şuayı bir cilt içinde cilt ettikten sonra mütalâa ettim. O Tahirî'de, bir Hüsrev, Bir Lütfi, bir Âsım gördüm. Cenâb-ı Hak ondan ve sizlerden ebediyen razı olsun. Onun o nüshası, burada çok iş görecek inşaallah. Kur'ân-ı Azîmüşşân ve Mu'cizü'l-Beyânın, Hizbü'l-Ekberü'l-Âzam namında, Resâilü'n-Nuriyenin menbaları ve esasları olan beş yüzden fazla âyâtları yazdık, bu Ramazanda size göndermeye muvaffak olamadık. İnşaallah bir vakit size gönderilecek. Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ederiz. Ve bu mübarek eyyamda ve leyâlide dualarını isteriz.