Barla Lahikası

Barla Lahikası, 164. Mektup, 275. sayfadasınız.

İlmin en derin hocası, burhanı,
Zelîl eder, karşısında seni tanımayanı.
Kudsî kitabın çok ünlü, onun dellâlı Üstadım Said
Gönül ister ki, o ayarda bulunsun binler Said.
Aynı günün sabahı okuduğum, büyük ve kudsî kitabımız olan Kur'ân-ı Azîmüşşândan aldığım nurlu ilham-ı İlâhîden, dolayısıyla güneş gibi kuvvetli olan Risale-i âliyelerinizin âcizde bıraktığı derin his ve tesirlerden doğmuştur.
 Osman Nuri
• • •
- 164 -
 Hulûsi'nin fıkrasıdır.
Bir Mirkatü's-Sünnet olan mübarek mektup hakkındaki ihtisaslarımı arza maalesef muktedir değilim. Fakat istikametli tefsir, i'câzbeyan, nurlu ilân gibi şanına lâyık tabirle tavsif edebileceğim Beşinci Lem'anın on bir nükteyi ihtiva edişini mânidar buldum. Sanki, mânen diyor: İfâ-yı sünnetle mükellef olduğumuz, ol Nebiyy-i Zîşânın taraf-ı İlâhîden getirip haber verdiği yakînen malûm olan şeylerin hak olduğunu bilip, kalble tasdik ve dille ikrar etmek suretiyle, tarif olunan iman ve İslâmın şartlarının mecmuu olan on bir adediyle bu nurlu mektuptaki nüktelerde sarih tevafuk vardır. Madem böyledir, mü'minim diyen ittibâ-ı sünnet etmeli. "Elhamdü lillâh Müslümanım" iddiasında bulunan ve
لِمَ تَقُولُونَ مَا لاَ تَفْعَلُونَ 1 itâbından kurtulmak isteyen sünnete yapışmalı, ilh.

İlmin en derin hocası, burhanı, Zelîl eder, karşısında seni tanımayanı. Kudsî kitabın çok ünlü, onun dellâlı Üstadım Said Gönül ister ki, o ayarda bulunsun binler Said. Aynı günün sabahı okuduğum, büyük ve kudsî kitabımız olan Kur'ân-ı Azîmüşşândan aldığım nurlu ilham-ı İlâhîden, dolayısıyla güneş gibi kuvvetli olan Risale-i âliyelerinizin âcizde bıraktığı derin his ve tesirlerden doğmuştur.  Osman Nuri • • • - 164 -  Hulûsi'nin fıkrasıdır. Bir Mirkatü's-Sünnet olan mübarek mektup hakkındaki ihtisaslarımı arza maalesef muktedir değilim. Fakat istikametli tefsir, i'câzlı beyan, nurlu ilân gibi şanına lâyık tabirle tavsif edebileceğim Beşinci Lem'anın on bir nükteyi ihtiva edişini mânidar buldum. Sanki, mânen diyor: İfâ-yı sünnetle mükellef olduğumuz, ol Nebiyy-i Zîşânın taraf-ı İlâhîden getirip haber verdiği yakînen malûm olan şeylerin hak olduğunu bilip, kalble tasdik ve dille ikrar etmek suretiyle, tarif olunan iman ve İslâmın şartlarının mecmuu olan on bir adediyle bu nurlu mektuptaki nüktelerde sarih tevafuk vardır. Madem böyledir, mü'minim diyen ittibâ-ı sünnet etmeli. "Elhamdü lillâh Müslümanım" iddiasında bulunan ve لِمَ تَقُولُونَ مَا لاَ تَفْعَلُونَ 1 itâbından kurtulmak isteyen sünnete yapışmalı, ilh.